AĞIR BİR ÖZELEŞTİRİ YAZISI
Siyasi partilerinde tıpkı bir insan gibi ömrü vardır. Bu ömürleri bitip, tarihe karışırlar. Bu akıbeti yaşayanlar genellikle özeleştiri yapmayan siyasetçiler yüzünden ortaya çıkar. Bunun adına siyasetçilerin kendisine çok ciddi bir şekilde özeleştiri yapmaları gerekir. Son referandum sonuçlarına bakınca, tüm siyasi partilerin sınıfta kaldığını görüyoruz. Yine Recep Tayyip Erdoğan’ın karizmasıyla tabiri caizse paçayı kurtardılar. Bu sonuçların neden böyle olduğuna eğilelim. AK Parti üzerinden bir değerlendirme yapacağım. Şimdi Türkiye’de davamı birazda olsa temsil eden siyasi oluşum olduğu için, önem veriyorum ve geçmişte yaptıkları faaliyetlerden dolayı özeleştiride bulunacağım. İnsan sevdiği kişileri ve grupları eleştirir. Birincisi Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde AK Parti iktidara geldiği dönemde üç Y ile uğraşacaklarını söylediler. Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklar. Yasakları bir kenara bırakırsak, AK Parti teşkilatları zenginlerin, kibirlilerin partisi haline geldi. Normal vatandaş olarak gittiğinizde, fakir biri olarak gittiğinizde oradaki teşkilatçılar sizlere değer vermezler. Teşkilatlarda öyle bir hal var ki, zenginler girebilip önemli yerlere gelebiliyorlar. Zengin adamlar partiyi bir rant aracı olarak görüyorlar. Girdikleri teşkilatta nasıl daha fazla para kazanabilir, nasıl daha çok bina dikebilirim bunun derdiyle oralara geliyor. Birde tabulaşmış bir hal var AK Partide zengin olmayanların hiçbir yere gelemeyeceği tamamen partiden uzaklaşmaları gereken bir öcü gibi bakıyorlar. Tamam adam zengin değil ama şuurlu, dava aşkı var, lideri için ölümüne ölümüne mücadele edecek kişiler var. Maalesef toplumda da bu sapık anlayış hakim. İnsanlar paralarıyla yargılanıyor. Bu dediklerim AK Parti teşkilatları, vekilleri ve bakanları için geçerli. AK Parti teşkilatlarının CHP’den bir farkı kalmadı. CHP’de millete aşağıdan bakan, hor gören ve dışlayıcı bir anlayışa sahip. Hem kibir bulunuyor hem de ülkenin sahibini kendileri görüyor. AK Parti teşkilatlarında bu anlayış maalesef Erdoğan’dan sonra tamamen hakim olmuş durumda. Bakın Konya’da ki bir belediye başkanından bahsedeceğim, bu adam geçmişte içkili yerlerin sahibi bulunan, bu davayla zerre alakası olmayan ve İslami hiçbir şuuru bulunmayan, ahlakı düşük birisi. Bu adamı AK Parti zengin olduğu için belediye başkanı yapıyor. Bu adam durur mu, gider evli sekreterine musallat olur. Evli kadını alıp bir daire ayarlar ve o yuvayı yıkar. Bunu AK Parti Konya teşkilatına söylenmesine rağmen, genel merkeze söylenmesine rağmen bu adamı görevden almadılar. Bunu görevden almayanlara ve o yörenin vekiline soracaksın: Sizin ananız, kız kardeşiniz ve kız çocuğunuz yok mu? Bunun gibi yolsuzluk, menfaat ve bu tip örnekler çok.
Referandum sürecinde sahaya inmeyen AK Parti teşkilatı kendi aralarında hep yemekli toplantılar, otel toplantıları yaptılar. Evetçilere eveti anlattılar. Kendi aralarında bol bol goy goy yaptılar. Aslında AK Parti teşkilatları evetin çıkmasını da istemedi. Çünkü evet çıkarsa Erdoğan’ın kendilerini şutlayacaklarını biliyor.
Gençlik kolları tamamen menfaat, rant için bir yerlere gelmek için uğraşan şahısların teşkilatı haline geldi. Yine bir misal vereyim: Bazı köyleri gezmek için gençlik kollarıyla gezdim. Bir, iki namaz vakti geçiyor adamlar bunu dert etmiyorlardı. Bu misali verdiğime bakmayın genel tablo bu.
AK Parti iktidarında zenginler daha çok zenginleşti fakirler yine ekonomik olarak yerinde saydı. Kira fiyatları uçtu, pahalılık aldı başına gidiyor ama asgari ücretlilere adam akıllı bir iyileşme yapılmadı. Buna cevap veren AK Partili siyasetçiler işte efendim, ne yapalım durum bu yapacak bir şey yok diyorlar. Bunu diyen siyasetçi aylık en az on bin lira maaş alıyor. Üstüne siyaset sayesinde yaptığı ticaretle de binlerce lira kazanıyorlar. Asgari ücretlilere üşendiğiniz zamlardan önce FETÖ ve hainlere af ettiğiniz 289 milyon liralık vergi affını konuşun. (ÖR: Galatasaray. Burada Galatasaray’a gönül vermiş kişilere bir eleştirim yok, yönetimine…)
AK Parti siyasetçileri 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Reis kadar mücadele etmediler FETÖ’ye. AK Partili siyasetçiler FETÖ’nün ağalarını kurtarmaya çalışıyorlardı o sıralar. AK Parti Kayseri vekilinin savcıyı ayağına çağırıp FETÖ’cüleri serbest bıraktırdığını biliyoruz. Reise hakaretler ve tehditler yağdıran FETÖ militanlarının nasıl AK Partili vekillerinin kurtardığını biliyoruz. Hatta yakınları sağda solda bizi bu vekil kurtardı diyor. Şehitler verdik, onların yakınlarını ve gazileri düşünüyorum…… HasbinAllah ve Nimel Vekil.
Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in çok güzel bir örneği var. O örnek: Komünistler Batıl olan davaları için nasıl mücadele ediyorlar. Halbuki adamların davaları batıl olduğu halde aşk ile çalışıyorlar. Biz ise Hak davamızda hiçbir şey yapmıyoruz diyor. Şu güzel örneği ise Mürşidi Seyyid Abdulhakim Arvasi Kaddesallahu Aleyh ifade eder: Yeter ki inan, odun parçasına olsa dahi inan.
Bakın CHP’nin eski genel başkanı Deniz Baykal, kendisinin ortaya çıkan porno kasediyle genel başkanlıktan istifa etti. Kesinlikle böyle bir durumu Müslüman biri olarak hoş görmem. Bir adamın özel hayatıyla ve gizli bir kamerayla böyle bir kumpas çirkindir. Aşağılık bir durumdur. Bunu ancak FETÖ gibi iğrenç bir terör örgütü yapar. Düşünüyorum da böyle bir adam meydanlara çıkamaz, partisine karşı ve o genel müdüre karşı düşman olur. Ama Baykal bu referandumda hem CHP içerisinde hem de AK Partililerden daha çok çalıştı. Adam köy köy dolaştı. İşte odun parçasına inananların hali… Adamda kendi davası için aşk var. Peki Reisin Cumhurbaşkanı yaptığı, Başbakan yaptığı, bakan yaptıkları ve meclis başkanı yaptırdıkları adamlar niye tek kelime etmediler. Niye çalışmadılar? Niye mücadele etmediler. Sözde hak dava bilincine sahipler. Reis bunlara da tekmeyi bassın. İstanbul’da bu kadar hayır oylarının çıkması normal mi? İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı hakkında FETÖ ile alakalı spekülatifler mevcut. Üstüne hem çalışmadı, hem de hayır çıkmasını ister gibi bir tavır sergiledi. İstanbul teşkilatı içinde aynı şeyi söylüyorum. Ankara’da hayır oylarının bu kadar çıkması normal mi?
Münafıklarla ancak bu kadar…
Ancak bu noktaya kadar gelinebilir…
Revizyon acil şart….
Peki ne yapmalı..
AK Partinin namuslu, dindar siyasetçilere ve menfaat ummayan şuurlu gençlere çok büyük bir şekilde ihtiyacı var. Reisin bu ihtiyacı karşılayacağını umuyorum. Cebini, uçkurunu düşünen siyasetçiler yerine tamamen dava şuuruyla yanan siyasetçi ve gençleri partinin önemli yerlerine getirmesini umuyorum. Reis inşAllah bunu gerçekleştirir.
Partiyi rant ve zenginleşme aracı olarak gören yılanlardan kurtulmalı.
15 Temmuz şehit yakınlarını ve gazilerini önemli yerlere getirsin. Onlar asla reisi yalnız bırakmaz.
Şuurlu, namuslu, dindar ve kapasiteli kişileri zengin olmadığı için partiden dışlamayıp onları yoldaş yapması lazım.
FETÖ ve diğer terör örgütlerine zerre acıyana zerre acımaması lazım.
Eğitim sistemini millileştirip, şuurlu bir neslin yetişmesi amacıyla bir temel atması lazım.
Reisin üzerine yine ağır bir yük yükledik. ALLAH YARDIMCIN OLSUN REİS.
Evet, üzerine çok ağır bir yük yükledik Reis. Rab, çevrendeki yılanların zehrinden korusun. Beraber yürüdüğümüz yolda ayağına taş değmesin
AMİN
- WhatsApp'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Facebook'ta paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Twitter üzerinde paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Telegram'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Skype'da paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Yazdırmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- Arkadaşınızla e-posta üzerinden paylaşmak için tıklayın (Yeni pencerede açılır)
- AĞIR BİR ÖZELEŞTİRİ YAZISI - 17 Mayıs 2017
- Kısa Kısa Notlar - 14 Aralık 2016
- FETÖ’nün Cemaatleri Zayıflatma Operasyonları - 6 Kasım 2016
- ‘Laiklik Yeni Anayasada Olmamalı’ - 26 Nisan 2016
- Miraç - 24 Nisan 2016
- Türkiye’yi Terörle Vurdular - 15 Mart 2016
- İslam Ordusu ve Hizbuldeccal - 8 Mart 2016