Vukuu bir olayın meydana gelmesidir.
Şüyuu ise bunun açığa çıkması ve tabir caizse sağır sultana kadar herkesin duymasıdır.
Aynı olay üzerinden düşünürsek, olayın meydana gelmesi(vukuu) ve bunun duyulması(şüyuu) olarak olayı iki kısma ayırabiliriz.
Mesela insan hayatında pek çok olay olur ama bunlar aile sırrı veya iş sırrı sayıldığından pek duyulmaz.
Yine ülkeler arasında birçok olay vukuu bulur ama bunun şayiası olmaz, yani özel görevlilerinin dışında gören, bilen olmaz.
Demokrasi açısından bu durum garipsense de Ulusal Menfaatlere taalluk eden bir konu olduğundan kimse bunu yadırgamaz ve bütün ülkelerde de bunun işleyişi bu şekildedir.
Mesela yakın zamanda ülke menfaati ve dış politika ile ilgili bir konunun görüşülmesi sırasında görüşmenin kayda alınması ve bunun dost düşman demeden internet ortamında paylaşılması(şüyuu) bizi ne kadar müşkül bir duruma soktuğunun farkındasınızdır.
Benim burada asıl değineceğim “Medya Operasyonları” vasıtasıyla toplumu değiştirip, dönüştürmek için kullanılan Şüyuu ve Vukuu hadiseleridir.
İstenmeyen bir olay meydana geldiğinde medya bunu halka nasıl sunarsa halkın büyük çoğunluğu bunu medyanın diline göre alır ve doğruları arasına kaydeder.
Medya art niyetli olarak ve belli hesaplar güderek hunharca işlenmiş bir cinayeti “Aşk Cinayeti”, “Kıskançlık Cinayeti” veya “Namus Cinayeti” olarak sunarsa bu maalesef ama insan hafızasında böyle yer eder.
Çetele tutup takip edin lütfen, belirli olaylar medyada yoğun olarak yer almaya başladığı zaman o olayın tekrar etme sayısında büyük bir artış görülmekte.
Mesela eşini katleden kocaların haberi medyada yer aldıkça bu tür cinayetlerde bir patlama yaşanıyor.
Veya geçen yıllarda olmuştu, annesini katleden evlat haberlerinin sonrasında aynı tür cinayetler artarda işlenmeye başlanmıştı.
Yani şunu söylemek istiyorum bu ülkede medya birinci güç haline gelmiştir ve işin tuhaf yanı ise silahlarını Türk toplumunu ve aile yapısını mahvetmek için kullanmaya başlamıştır.
Ülkemizin büyük bir kısmı tarafından özellikle de muhafazakâr kesim tarafından tarihi bir şahsiyeti kadın düşkünü, ayrıca onun hem eşini hem de kızını nikâhlı olmadıkları erkeklerle gayri meşru ilişkiler yumağı içerisinde gösterirsen bu halk arasında nasıl anlaşılır biliyor musunuz?
Bu yayını yapanlar aslında şunu demek istiyorlar, “Bak senin ölümüne sevdiğin kadınlar ve erkekler bile gayri meşru yaşamış. Öyle Allah’tan korkup durma, sen de kulun görmediği yerde yiyebildiğin naneyi ye.”
Ve maalesef bu çağrı büyük oranda karşılık buluyor.
Toplumsal değerlerimiz günden güne yozlaşıyor.
RTÜK reklam ve para derdine düşsün, geri kalanla ilgilenmesin, öyle mi?
Para olsun da ar, namus önemli değil, öyle mi?
Halkın arasında veya tarihi şahsiyetlerin arasında göründüğü gibi olmayan insanlar olabilir ama sen bunu toplumu dönüştürmek için kullanırsan işte o zaman olayın rengi değişir.
Ne demiş atalarımız, “Bazı şeylerin şüyuu, vukuundan daha tehlikelidir.”
Sen bir tek insanın cinayetini, ahlaksızlığını özendirici olarak verdiğin zaman sırf bu yüzden bin tane cinayet, bin tane ahlaksızlık işleniyor.
Bu ülke artık duyarlı, duyarlı olduğu kadar da cesur insanlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duymaktadır.
Konuyu kamuoyunun ve yöneticilerimizin vicdanlarına havale ediyorum…