Harami Türk Dil Kurumu sözlüğünde haydut, eşkıya, hırsız yani haram yiyen kimse olarak geçer.
Haramiye selam verilmez, selamı alınmaz; yemini ve şahitliği kabul edilmez…
Bu konuyu ele almam belki de bu tür insanlardan fazlaca canımın yandığı, rahatsızlık duyduğum içindir.
Emek hırsızlığının acımasız bir şekilde yaşandığı günümüzde haramiler artık tanınmaz olmuş.
Eskiden dağlarda yaşayan, yol kesen, “Ya paranı ya canını” gibi kalıplaşmış şablonlar kullanan haramiler günümüzde bu tablodan arınmış bir halde senin, benim gibi sosyal hayatın içerisinde yaşamlarına devam etmekteler.
Kimisi yetkisini kötüye kullanarak, kimisi bulunduğu makamı kullanarak, kimisi de hiçbir şey yapamazsa insanları yaftalayarak servetlerine servet katma derdindeler.
İşin tuhaf yanı ise hiçbir vicdani rahatsızlık hissetmemeleri…
Pes vallahi, eşek derisi ile kaplasan yine sızlayacak bir yapıda yaratılan yürek, bu insanlarda maalesef sızlamıyor.
Bir de bize bu haramiliği yanlış öğrettikleri kanaatindeyim.
Hepimiz belki “Ali Baba ve kırk haramiler” isimli kitabı okuyup filmini izleyerek büyüdük.
Ne vardı orada?
Haramiler halktan çalar, Ali Baba da haramilerden çalardı.
Yani Ali Baba da haraminin daniskasıydı.
Ama bize öyle yansıtılmadı değil mi?
Peki, buradan bilinçaltımıza biz farkına varmasak da ne yerleşti?
Şirince yapılan, Ali Baba postuna bürünmüş haramilik helaldir…
Zulüm ile haramzadelikle sefa sürenleri elbet Allah affetmez, ama biz insanlar da onları şöyle dünya gözü ile cezalarını çektiklerini görmek isteriz.
Haram saltanatı elbet yıkılır, ama gözümüzün önünde yıkılsın isteriz.
Başkalarının hakkına tecavüz edip sonra çıkıp ben sağcıyım, ben solcuyum, ben yukarıcıyım, ben aşağıcıyım diyen haydutlara: “Senden bir cacık olmaz kardeşim, sen haramiden başka bir şey değilsin” diyebilmeliyiz.
Namuslu insanlar bu noktada namussuz insanlar kadar cesaretlerini toparlayıp bunu haykırmalıdır.
Ve en önemlisi Ali Baba’ya da “Sen de haramisin be adam” demeliyiz artık.
İnsanların hayatta bin türlü dertleri varken ve para kolay yoldan kazanılmıyorken insanların rızıklarına göz dikenler bu dünyada cezalarını çekmeliler.
Sofrada yeterince ortak varken bir de haraminin gelip evi soyup soğana çevirmesi, bütçede bir delik daha açılması artık kabul edilebilir bir durum değildir.
Sizi bilmem ama ben soframa uzanan o pis eli buldum, elin sahibi Ali Baba…
Haram lokma yiyenlerle selamımı, alışverişimi, insani münasebetlerimi keseceğim.
Bundan sonra Ali Baba’nın ne selamını alırım, ne ısmarladığı çayı içerim ne de muhitinden geçerim.
Bunu sen de böyle bil Ali Baba!