Dedeler ve Torunlar

Yayınlama: 06.08.2013
Düzenleme: 22.04.2015 15:20
1.321
A+
A-

Dedeler ve Torunlar

Hepimizin, özellikle orta yaşın üzerindekiler için dedenin yeri bir başkadır. Orta yaşın üzerindekiler için diyorum çünkü onlar çocukken bu günkü kadar çekirdek aile ile yaşamıyordu. Birçoğumuz köylerde aynı avlunun içinde farklı evlerde otursak da yemekler birlikte yenir, ailenin büyüğü olarak dedenin sözü dinlenirdi. Veya durumu daha kötü olanlar aynı evin içerisinde muhtemelen evin küçük oğlu ve baba ile birlikte otururdu. Bu yapılarda torunlar daima dedelerle birlikte; onlardan eski zaman hikâyeleri, peygamberden kıssalar dinleyerek ve yaşı geldiğinde birlikte camiye giderek büyürlerdi. İnsan ihtiyarlayınca daha bir geçmişine ve değerlerine bağlı oluyor. İşte bu bağlılık dizin dibinde yetişen toruna da aktarılınca nesil milli ve manevi değerlerine daha bağlı büyüyordu.

Bize çekirdek aile olarak yaşamayı kimse dayatmadı. Tamamen daha başımıza buyruk ve keyfimizce yaşamak için seçtik bu yaşam tarzını. Şimdi geriye dönüş mümkün mü diye bakarsanız bu da pek mümkün görünmüyor. Gerçi olması da gerekmiyor ama dede ile torunları daha sık buluşturup, vakit geçirmelerini sağlamak en kestirme çözüm gibi gözüküyor.

Babalar çalışmak zorunda olduğu için sürekli evin dışındadırlar. Fakat dedeler artık emekli veya çalışamaz duruma geldiklerinden sürekli evde bulunuyorlar. Dolayısıyla torun babadan çok dedeyi görüyor ve onunla daha çok vakit geçiriyor. Bir çocuk düşünün ki dedesiyle oynuyor, onun omzuna çıkıyor, onunla birlikte namaz kılıyor ve ondan Kur’an öğreniyor. Nelere karşı saygılı olacağını, nelerin kutsal olduğunu, nelerin ayıp olduğunu, nerelerde utanması gerektiğini ondan öğreniyor. Vakit bol, her ikisinin de eli boş; sürekli etkileşim halindeler. Bu durum hoş olmaz mı, ne dersiniz?

Batılı yaşam tarzında çocuklar her türlü güzel alışkanlıktan habersiz büyüyüp, türlü zararlı alışkanlıklara bulaşınca onlar da ailenin bir büyüğü olması ve babaya bile hükmeden biri olarak bunun dede olmasında karar kıldılar. Böylelikle en azından yetişen neslin sadece hevesleri uğruna her şeyi mubah saymalarının önüne geçip toplumlarının devamı için gerekli asgari duyarlılığa sahip olmasını hedefliyorlar. Son yıllarda yaptıkları Cedric, Caillou gibi çizgi filmlerde dedenin hayatımızda başrol olması gerektiğini işleyerek bu olguyu çocuklara kabul ettirmeye çalışıyorlar. Bizde de geç olsa da bu tür filmler yapılmaya başladı. Örneğin Pepe. Onun da bir dedesi var ve dedesiyle birlikte vakit geçiriyor. Dedesiyle tam bir dede torun ilişkisinde olan Pepe, iyi bir örnek olacağa benziyor.

Görünen o ki dedelerin olduğu yerde yetişen torunlar daha bir karakterli olacağa benziyor. Dedeler bizi geçmişimize bağlayan en sağlam köprüler. Eğer dedeniz hayattaysa gidin onun ellerini öpün ve hayır duasını alın. Nasihatlerini de aklınıza kazıyın. Çünkü yarın her şey için geç olabilir…

REKLAM ALANI
Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.