28 Şubat zalimlerince 14 yaşında atıldığı zindanda yaklaşık 10 yıl hapis yatıp çıktıktan sonra geçen Aralık ayında paralel yapı kadrolarınca zindana yeniden gönderilen Yakup Köse’nin tahliyesi, aynı gerekçelerle hapse mahkum edilen yüzlerce kişiye umut oldu.
14 yaşında 28 Şubat mağduru olan ve yaklaşık 10 yıl hapis yattıktan sonra çıktığı zindana geçen Aralık ayında yeniden gönderilen Yakup Köse’nin tahliyesi tüm yurdu sevince boğdu. Köse’nin tahliyesi aynı gerekçelerle hapse atılan 600 kişiye de umut oldu.
Cezaevi çıkışında ailesi ve arkadaşları tarafından karşılanan Köse, gazetecilere yaptığı açıklamada, “28 Şubat zalimleri”nin bu ülkedeki Müslümanlara işkence yaptığını ve Müslüman Anadolu halkını işkence tezgahlarından geçirdiğini söyledi.
O FETULLAH GELECEK
O dönemin bedelini mazlumların ödediğini ve ödemeye devam ettiğini belirten Köse, ”Bizim sürecimizde 17-25 Aralık darbe girişimleri olmuştu. Bu süreçte Yargıtay’da 28 Şubat mağdurlarının bir davası daha vardı. Maalesef 25 Aralık’taki ilk operasyon bizim davamızla başladı ve davamız onandı. 6 yıl 8 ay şeklinde cezalandırma çok sembolik bir güne denk geldi. Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca’nın gözaltına alındığı gün sosyal medyada paylaştığım, ‘O Fethullah Gülen buraya gelecek’ mesajından 2 saat sonra operasyon yapılarak bir belediye otobüsünde derdest edildim, gözaltına alındım ve belli başlı cezaevi süreçlerinden geçtim.” dedi.
MÜCADELEM SÜRECEK
Gerek 28 Şubat’ın kara güçleri, gerekse “Paralel Yapı”nın şer odaklarına karşı mücadelelerinin devam edeceğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Köse, şöyle devam etti: “Bu dava müspet manada sonuçlanana kadar canımla kanımla özgürlük mücadelesini devam ettireceğim. Şu anda hicrette olan, evlerinden uzakta olan, cezaevinde olan kardeşlerimizin ve zindandaki Yusufların bir an önce özgürlüğe kavuşması için elimden gelen mücadeleyi vereceğim. Çünkü bize ve bir Müslüman’a yakışan bu olur.”
YÜZLERCE MAĞDUR VAR
Gönüldaşlarıyla 10 yıl cezaevinde kaldığını anlatan Köse, sözlerini şöyle tamamladı: “Paralel Yapı mensupları şimdi cezaevinde geçinemiyorlar. Hücrelerinde birbirlerini kırıyorlar. Nerede kaldı dava adamlığınız. ‘O Fethullah Gülen buraya gelecek’ dedim ve tutuklandım ya şimdi de yerini gösteriyorum. O Fethullah Gülen buraya gelecek. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın 28 Şubat mağduriyetlerini gidermek için ellerinden geleni yapacaklarına inanıyorum. Eğer 17 Aralık, 25 Aralık ve 28 Şubat darbeleri tam anlamıyla gerçekleşseydi buralarda darağaçları kurulmuş ve hepimiz asılmıştık. 28 Şubat mağduru arkadaşlarımızın da cezaevinden çıkmasını bekliyoruz. Alnım ak çıktım ve asla davamdan taviz vermeyeceğim.”
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bandırma Cezaevi’nde 5 Ocak 2000’de silahlı ve topluca cezaevinde isyana kalkıştıkları gerekçesiyle sanıklar Özcan Gümüşoluk, Ayhan Sönmez, Salih Tatlı, Salih Bilen, Bünyamin Demir, Yılmaz Dalyan, Okan Gültekin, İsmail Uysal, Haruni Reşit Akkoyunlu, Osman Nuri Çolaklı, Muhammet Emre Aslan, Tayyar Tercan, Ercan Bucak, Cihat Özbolat, Halil Kantarcı, Mustafa Ayyıldız, Aydın Alkan, Sait Dursun Deliktaş, Yakup Köse, Murat Küçük, Bünyamin Eser, Müttalip Sanır, Kadir Karamustafa, Umut Demir, Fevzi İşalmaz, Mustafa Tanrıkulu, Ali Acar, İbrahim Taştan ve Bayram Taştan hakkında dava açılmıştı.
Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkları, 5 yıl ile 11 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezalarına çarptırmıştı.
14 yaşındayken İBDA-C terör örgütü üyesi olarak bombalama eylemlerine katıldığı gerekçesiyle tutuklanan ve “anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak” suçundan hüküm giyen Yakup Köse’nin, Bandırma Cezaevi’ndeki isyana karıştığı gerekçesiyle aldığı 7 yıl hapis cezası Yargıtayca onanmıştı.
Köse, 15 Aralık 2014’te Arnavutöy’deki evine giderken paralelci polislerce gözaltına alınmış ve ertesi gün Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edilmişti. İnfaz savcılığınca hakkında kesinleşmiş 6 yıl 8 ay hapis cezası için cezaevine gönderilmişti.
Köse’nin avukatları, Adalet Bakanlığı’na başvurarak, müvekkillerinin cezasının kanun yararına bozulmasını talep etmiş, Adalet Bakanlığı, Yakup Köse hakkındaki kararın kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay’a başvurmuştu.