VIII.Henry ile Eş Tutulan Adam

Yayınlama: 18.08.2017
569
A+
A-

General Charles Sherril 1932-1933 yılları arasında Türkiye’de Amerikan elçisi olarak bulundu. Sherril, “Gazi Mustafa Kemal” isimli kitabında burada “vatanımda imiş gibiydim.” (Sh.13) der ve M. Kemal’i, “İslâm âleminin VIII. Henry’si” olarak vasıflandırır. (Sh.185)


“O büyük İngiliz Hükümdarı gibi M. Kemal’de dini devletten ayırmak için kesin bir adım atmış ve Hilafetle saltanatı birbirinden ayırmıştı…”


“İslamiyetin en yüksek mevkisi olan Hilafet, siyasi şefin, padişahların eline geçti. Böylece en büyük dini sıfat ile en kuvvetli siyasi şeflik bir elde birleşmiş oluyordu. Ve bu suretle Osmanlı İmparatorları, bütün dünya Müslümanları üzerinde kontrollarını ele alıyorlardı.” (Sh.186)


“Abdulhamit sayesinde batı alemi… Halifeye İslâm âleminin “papa” sı gözüyle bakıyorlardı. Onun bu sıfatla kullanabileceği nüfuzdan çekiniyorlar, hatta korkuyorlardı.” (Sh.187-188)


Amerikan elçisinin VIII.Henry’e benzettiği M. Kemal böylece “batılıların korkularını gidererek” Türk halkına hizmet etmiş!…
Amerikan elçisi Çankaya ve Atatürk için, “Bu ne kader muhteşem bir akşam sohbeti idi!… Asırlardan aşağıya doğru ne kartalca bir süzülüş ve nasıl bir kartal…” (sh.219)
Bu yüzden ve daha başka özellikleriyle VIII. Henry’e benzetilmiş.
Peki VIII. Henry kim? Şimdi de ona bakalım:
VIII. Henry (24 Haziran 1491 – 28 Ocak 1547), İngiltere kralı.
“Öldüğünde Sekizinci Henry’nin eninin boyunu geçtiği, göbeğinin çapının bir buçuk metreyi buduğu söylenir.”
Kemalistlerin gözünde yere göğe sığdırılamayan Atatürk’ü bu İngiliz kralı ile kıyaslamak ona hakaret değil mi?


Bu günlerde Süleyman Yeşilyurt ve Mustafa Armağan’a “Afet İnan Atatürk’ün sevgilisi” dedi diye saldıranlar, diğerlerinin bu konuda söylediklerini niçin sineye çekerler?
1922’de Amerika’lı gazeteci ile Ankara ve Afyon’da hemde cephede aşk hayatı yaşayan ve bunu “Aşkta ve Savaşta M. Kemal, ‘Dar’ül Harp” romanı ile ifşa eden Catherine Gavin değil mi? Üstelik satılmaya da devam ediyor.
1913-1917 yılları arasında sevgilisi Corrinne’ye yazdığı mektuplarlar ortada değil mi?


Atatürk’e hakaret ettikleri iddiasıyla haklarında soruşturma açılan yazarlar tarihi gerçekleri ifşa etmişlerse suç bunun neresinde? Olan biteni açıklamak niye suç olsun ki?
İlla suç sayılacaksa bu durum, o zamanın ABD büyükelçisinden başlayarak bu günlere kadar gelinmeli değil midir? Catherine Gavin’in “Aşkta ve Savaşta M. Kemal” kitabının bir an önce yayından kaldırmak ve toplatmak gerekmez mi?

REKLAM ALANI
Bir Yorum Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.