Almanya’daki genel seçimler sonrası, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Avrupa Birliği’nin sorunlarına ve geleceğine yönelik açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz pazar günü yapılan genel seçimlerden yüzde 9 oy kaybıyla ilk sırada çıkan Angela Merkel, hükümeti kurmak için koalisyon görüşmelerine daha başlamadan Fransa Devlet Başkanı Emmanuel Macron’un Avrupa Birliğinin geleceğine yönelik yaptığı konuşma önümüzdeki süreçte AB içinde yaşanabilecek sorunlara ışık tuttu. Avrupa Birliği yanlısı olarak bilinen Macron konuşmasında AB’nin zayıf, yavaş ve hantal bir yapıya sahip olduğunu belirtti.
Emmanuel Macron yaptığı konuşmada birliğin geleceğine yönelik önerilerde de bulundu. Daha iyi bir AB için ortak mali bütçe, ortak savunma bütçesi, terörizmle ortak mücadele ve mülteciler konusunda daha çok işbirliği gibi hususların ilerleyen zamanda AB tarafından ele alınması gerektiğini savundu. Özellikle de mülteciler konusu AB’nin son yıllarda karşılaştığı en büyük sorunlardan biri olması nedeniyle, Macron’un mültecilerin mali yükünün tüm AB ülkeleri tarafından eşit bir şekilde karşılanması gerektiğini ifade etmesi konuşmasının en önemli bölümlerinden birini oluşturdu.
Konuşmanın Zamanlaması Neden Önemli
Bu konuşmanın zamanlaması oldukça manidar çünkü hafta sonu yapılan seçimlerde Merkel yüzde 9 oy kaybederek diğer partilerle koalisyon yapmak zorunda kaldı. Yüzde 20 oy alan ve Merkel’in eski koalisyon ortağı olan SDP ise seçim sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte önümüzdeki dönemde muhalefette kalacaklarını duyurdu. Bu durumda Merkel’in partisi CDU, koalisyon yapmak için en az iki ortağa ihtiyaç duyuyor. Bu partilerden biri yüzde 9,5 alan Yeşiller olacak gibi görünüyor. Diğer iki parti ise ırkçı AfD ve muhafazakar FDA. Fakat bu iki parti de Avrupa Birliği içinde daha fazla entegrasyona karşılar. Macron yaptığı bu konuşmayla ise Merkel’i yapacağı koalisyon öncesi uyarmış oldu ve hatta bu durumda Fransa uzun süre önce Almanya’ya kaptırdığı ”AB’nin lokomotifi” olma rolünü tekrar üstlenebilir. Avrupa’da Fransa kendi seçimlerini, Hollanda ve Almaya’ya göre daha az hasarla atlattı ve şu anda diğerlerine göre nispeten daha az siyasi sorunları var. Bu durumda Fransa elde ettiği konumsal avantajını ilerleyen süreçte daha fazla kullanmak isteyecektir.